Otuz yıllık bir rüyanın ardından
21 yaşında uyandığında, sabah
şeftaliler midesini gıdıklamasa yine anlardı
göğüs kafesideki saksıdan uzanan ağacı.
Aynaya baktı,
ağzından dallar çıkıyordu, salkım saçak
tıraş oldu önce,
sonra konuşmasını engelleyen dalları kırdı,
burnundakileri küçük bir makasla budadı.
Nefesi şeftali koktu sonra, hep.
Doğma büyüme Ankaralıydı ama
artık boş kaldığında Bursa'ya gitmeyi düşündü,
sürekli.
Bir kamyonun kasasında.